T. C.
Y A R G I T A Y
- C E Z A D A İ R E S İ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
T U T U K L U
Esas No : 2023/4455
Karar No : 2023/3750
Tebliğname No : 9 – 2023/30774
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi
TARİHİ : 28.11.2022
SAYISI : 2022/761 E., 2022/1547 K.
KATILANLAR : Ekrem Alkan, Huriye Alkan
KATILAN MAĞDURE : Yaren Alkan
SANIKLAR : Kenan Alkan, Mustafa Alkan
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
SUÇ TARİHİ : 2016-2020 Yılları arası
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
İlk Derece Mahkemesince sanıklar hakkında, çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
- İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığının 24.01.2022 tarihli ve 2022/78 Esas numaralı iddianamesiyle sanıklar hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kamu davaları açılmıştır.
- İnebolu Ağır Ceza Mahkemesinin 07.06.2022 Tarihli ve 2022/22 Esas, 2022/61 Karar sayılı kararı ile;
a) Sanık Kenan hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin bir ve üçüncü cümleleri, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 10 yıl 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
b) Sanık Mustafa hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin bir ve üçüncü cümleleri, dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir. - Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 28.11.2022 tarihli ve 2022/761 Esas, 2022/1547 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.
- Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 21.03.2023 tarihli ve 9-2023/30774 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Dairemize tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar Müdafilerinin Temyiz İstemleri Özetle
Mağdure beyanlarının çelişkili olduğuna, raporların beyanını doğrulamadığına, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince mahkumiyet hükmü kurulamayacağına, somut delil bulunmadığına, olaydan çok sonra şikayetçi olunduğuna, tanığın mağdureyi doğrulamadığına, sanıkların beraatlerine karar verilmesi gerektiğine, kararın bozulması istemine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
”…Sanık Kenan *** açısından yapılan değerlendirmede;
Sanık Kenan hakkında “Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı” suçundan yapılan yargılama neticesinde Mağdur Yaren ***ın 8-9 yaşlarındayken Mustafa amcasının oğlu olan sanık Kenan’ın onların evlerindeyken yanına giderek dudağından öptüğü, kıyafeti üzerinden ön cinsel bölgesine dokunduğu, bir başka zaman mağdur sanığın evlerinde yatılı kaldığı gün sanığın mağdurun kaldığı odaya gelerek yanına yattığı, dudağından öptüğü, poposuna ellediği, eşofmanını indirdiği ve sanığın pantolonunu çıkardığı cinsel organını mağdurun önce ön sonra arka cinsel bölgesine dokundurduğu, yine bir başka zaman mağdur 10 yaşlarındayken Gedeski köyünde sanığın teyzesinin evinde bulundukları gün sanığın mağdurun yanına geldiği, kendisini kucağına oturtarak göğüslerine ellediği, ön cinsel bölgesine dokunduğu, ardından kimseye anlatmaması için tembihlediği, bir başka zaman hayvan otlatmaya gittiklerinde sanığın mağdurun yanına gelerek dudağından öptüğü kıyafetinin üzerinden ön cinsel bölgesine dokunduğu şeklinde 4 farklı zaman diliminde sanığın mağdura karşı gerçekleştirdiği eylemlerinin bulunduğu, sanığın savcılık aşamasında atılı suçlamayı ikrar ettiği, mağdur beyanlarını doğruladığı, her ne kadar kovuşturma aşamasında kendi içerisinde çelişerek suçu reddetse de bunun cezadan kurtulmaya yönelik olduğu, mağdurun yaşadığı bu eylemleri tanık Sinem’e anlattığını ifade etmesi, tanık Sinemin mağdurun gelerek sanığın kendisini öptüğünü söylediğini belirtmesi, katılan Huriye’nin beyanlarında kızı olan mağdurun sanık Kenan’ın evlerinde kalmışlığı olduğunu, kızı ile sonradan bu olayları konuştuğunda kızı mağdurun tanık Sinem’e olayları anlattığını belirtmesi, sanığın da ilk beyanında mağdurun yaşananları kız kardeşi olan tanık Sinem’e anlatması üzerine kendisine kızdığını ifade etmesi ile anlatımların mağduru doğruladığı, alınan raporlarda mağdurun beyanlarına itibar edilebileceğinin tespit edildiği, sanığın birbiri ile çelişen tutarlı olmayan beyanları karşısında mağdurun aşamalarda değişmeyen istikrarlı ve olay örgüsü içerindeki tutarlı beyanları, mağdurun yaşı, tanık anlatımları, taraflar arasında namusunu ortaya koyacak düzeyde iftira atmayı gerektirir bir husumetin bulunmayışı, Sanık Kenan ***’ın soruşturmada alınan beyanlarında üzerine atılı suçu ikrarı da göz önünde bulundurulduğunda mağdurun yaşı itibariyle birden fazla eylemi kurgulamasının hayatın olağan akışına aykırı olması, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; sanığın üzerine atılı eylemin sabit olduğu, her ne kadar Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı suçundan dava açılmış ise de mağdur hakkında alınan ATK raporunda kızlık zarının(himenin) sağlam olduğu ve himenin organ sokma ile yırtılacak nitelikte olduğu, vücuda anal veya vajinal yolla organ veya sair cisim sokulmuş olduğunun kanıtlarının bulunmadığı tespit edildiği anlaşılmakla; sanığın eyleminin basit cinsel istismar şeklinde gerçekleştiği vicdani kabulüne varılarak On iki yaşından Küçük Çocuğun Cinsel İstismarı suçundan TCK’nın 103/1-1 ve 3. cümlesi uyarınca cezalandırmaya gidilmiş, Sanığın zincirleme şekilde aynı suçu aynı mağdura karşı değişik zamanlarda birden fazla kez işlediği anlaşılmakla cezasının TCK’nın 43. maddesi uyarınca arttırılmasına, sanığın sabıkasız geçmişi ve sanığa verilen cezanın geleceği üzerindeki etkileri dikkate alınarak takdiri indirim uygulanmasına karar verilmiştir.
…
Sanık Mustafa Alkan açısından yapılan değerlendirmede;
“Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı” suçundan açılan kamu davasında Mağdur Yaren ***’ın 6-7 yaşlarındayken babasının kuzeni olan sanık Mustafa’nın köylerindeki evlerine gittiği, dışarıda oynadığı esnada sanığın kendisini evin altında bulunan odunluk denilen kapalı alana yanına çağırdığı, sanığın pantolonunu indirerek cinsel bölgesini gösterdiği ve cinsel organını mağdurun kafasından tutarak mağdura zorla yalattırdığı, daha sonra sanığın eşinin seslenmesi ile eylemine son verdiği, sanığın alınan savunmasında atılı suçlamayı reddettiği, mağdurun olayın sübutuna yönelik anlatımlarının birbiri ile uyumlu olduğu, alınan raporlarda beyanlarına itibar edilebileceğinin tespit edildiği, yalnızca mağdurun alınan beyanlarında ve ATK görüşmesinde alınan bazı beyanlarında sanığın cinsel organını yalattırdığını ancak sokma olmadığını belirtmesi nedeniyle yalatması eyleminin sokma suretiyle gerçekleşip gerçekleşmemesi açısından çelişki meydana gelmesi hususu sanık lehine yorumlanarak sanığın cinsel organını mağdurun ağzına sokmadan yalattığı şeklinde gerçekleştiği kabul etmek gerekmiştir. Her ne kadar sanık ifadesinde atılı suçu reddetmişse de bunun suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, kendi içerisinde çelişkili beyanlarda bulunması karşısında mağdurun aşamalarda özde değişmeyen istikrarlı ve olay örgüsü içerindeki tutarlı beyanları, dinlenen tanıkların benzer yönde anlatımları, mağdurun yaşı, taraflar arasında namusunu ortaya koyacak düzeyde iftira atmayı gerektirir bir husumetin bulunmayışı, diğer sanıklardan Kenan ***’ın beyanlarında kendi üzerine atılı suçu soruşturmada ikrar ettiği de göz önünde bulundurulduğunda mağdurun sanıklara iftira atmasını gerektirir nedenin bulunmadığı, mağdurun yaşı itibariyle birden fazla eylemi kurgulamasının hayatın olağan akışına aykırı olması, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak sanığın eyleminin “On İki Yaşından Küçük Çocuğun Cinsel İstismarı” suçu kapsamında olduğu anlaşıldığından, sanık tarafından işlendiği kabul edilen ve eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 103/1-1 ve 3. cümlesi uyarınca cezalandırılmasına, ayrıca sanık mağdurun kafasından tutarak cinsel organını zorla yalatması sebebiyle sanığa verilen cezanın TCK’nın 103/4 maddesi uyarınca artırılmasına, verilen cezanın sanığın geleceği üzerindeki etkileri lehine takdiri indirim sebebi olarak uygulanmasına karar verilmiştir…”
Şeklindedir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Sanık Kenan Hakkında Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
- Mağdurenin aşamalardaki beyanları, sanığın soruşturma evresindeki ikrarı ile tüm dosya kapsamı karşısında Mahkemenin kabulünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
- 5271 sayılı Kanun’un 288 ve 294 üncü maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanun’un 289 uncu maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sanık Mustafa Hakkında Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
- Sanığın aşamalarda atılı suçu işlemediğine yönelik savunması, olayın intikal zamanı, mağdurenin çelişkiler içeren beyanları (ilk beyanında canı sıkıldığı için evden dışarı çıktığında oynarken sanığın kendisini çağırdığını, sanığın cinsel organından sıvı gelmediğini, belirtmesine rağmen duruşmada televizyon izlerken sonrasında sanığın kendisini çağırdığını, cinsel organından sıvı geldiğini beyan etmesi, ilk beyanında cinsel organını ellettirdiğinden bahsetmemesi gibi) tanıkların anlatımlarının mağdureyi doğrulamaması ve tüm dosya kapsamı karşısında İlk Derece Mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
2.Açıklanan gerekçeyle Tebliğnamede onama isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
A. Sanık Kenan Hakkında Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 28.11.2022 tarihli ve 2022/761 Esas, 2022/1547 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B. Sanık Mustafa Hakkında Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 28.11.2022 tarihli ve 2022/761 Esas, 2022/1547 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İnebolu Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
01.06.2023 tarihinde karar verildi.
Başkan V.
Durak Çetin
Üye
Rifat İnanç
Üye
Mustafa Çorumlu
Üye
Cafer Aşık
Üye
Ali Öztürk
Karşılaştırıldı.
Yazı İşleri Müdürü
A.D.