Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar taraflara kusur
olarak yüklenemeyeceği gibi bu eylemlere dayanarak boşanmaya da karar verilemez. Af olgusunun
tespiti somut olaya göre değişmekle birlikte bu konudaki Yargıtay uygulamasına aşağıda yer verilmiştir.
A) AFFETME KABUL EDİLEN HALLER
- Tarafların Birlikte Tatile Gitmesi
“Boşanmaya esas alınan hadiselerden sonra eşlerin barışıp 2001 senesinin yazında tatile gittikleri
anlaşılmaktadır. Kadın geçen hadiseleri hoşgörü ile karşılamış davalıyı affetmiştir.” (Y.2.HD,
2002/10072E., 2002/12710K., 19.11.2002T.)
“Taraflar arasında gerçekleşen ve boşanma nedeni olarak gösterilen olaylardan sonra tarafların birlikte
tatile gittikleri, yolculuk sırasında meydana geldiği ileri süregelen olaylardan sonra da tatile gitmekten
vazgeçip geri dönmediklerine göre tarafların bu aşamaya kadar olan olayları karşılıklı olarak affetmiş
en azından hoşgörü ile karşılamış olduklarının kabulü gerekir.” (Y.2.HD. 2012/6503E., 2012/27206K.,
15.11.2012T.) - Boşanma Davasından Feragat Edilmesi
“Davalı-karşı davacı kadın boşanma davasından 14.10.2020 havale tarihli dilekçesiyle feragat etmiştir.
Davalı-karşı davacı kadının feragati nedeniyle, davacı- davalı erkeğin feragat tarihinden önceki kusurlu
davranışlarını affetmiş, en azından hoşgörü ile karşılamış olduğunun kabulü gerekir.“ (Y.2.HD.,
2020/6055E., 2021/218K., 14.01.2021T.)
“Davacı erkek feragatle kadından kaynaklanan ve mahkemece kadına kusur olarak yüklenen önceki
olayları affetmiş veya en azından hoşgörü ile karşılamıştır.” (Y.2.HD, 2020/2397E., 2020/5864K.,
18.11.2020T.)
“Davalı erkeğin bu feragati, davacı kadının feragat tarihine kadar olan kusurlarının affedildiği en
azından hoşgörüyle karşılandığı anlamını taşır. (Y.2.HD., 2017/1092E., 2019/476K., 04.02.2019T.) - Eylemin Üzerinden Uzun Zaman Geçmesi ve O Sürede Ortak Yaşamın Devam Etmesi
“…bahsedilen davranış sonrasında evlilik birliği uzun sayılabilecek süreyle devam ettirildiğinden, bu
davranışların kadın tarafından affedilmiş veya en azından hoşgörü ile karşılanmış olduğu..” (Y.2.HD,
2015/21716E., 2017/328K., 12.01.2017T.)
“..müşterek çocuğun 28/04/2015 tarihinde dünyaya geldiği, tanık beyanlarında geçen bu vakıaların
müşterek çocuk henüz yeni doğmuşken, kırklı dönem denilen zaman zarfında yaşandığı, bu olaylardan
sonra evlilik birliğinin devam ettiği, davanın da 29/11/2018 tarihinde açıldığı, erkeğe kusur olarak
yüklenen bu vakıadan sonra, tarafların evlilik birliğini devam ettirdikleri, tarafların bir araya gelerek
karşılıklı olarak önceki olayları affetmeleri nedeniyle affedilen en azından hoşgörü ile karşılanan
vakıaların af kapsamında kalıp…” (Y.2.HD., 2021/7090E., 2021/7166K., 13.10.2021T.) - Eşinden Kendisini Affetmesini İstemek
“..davacı-davalı kadının kocasına hakaret ettiği kanıtlanmış ise de; davanın açılmasından önce ve
yargılama sırasında davalı-davacı kocanın eşini sevdiğini ve kendisini affetmesini istediği
anlaşılmaktadır. Kocanın bu hareketi, davacı-davalı eşinin kusurlu davranışlarını affettiği ve en azından
hoşgörü ile karşıladığı anlamındadır.“ (Y.2.HD., 2011/13573E., 2012/10526K., 25.04.2012T.)
“…dosya kapsamında bulunan mesaj kayıtları ve tanık beyanları göz önüne alındığında ayrılık sürecinde
davalı- davacı erkeğin, eşine bir çok mesaj gönderip onu çok sevdiğini, kendisini affetmesini istediğini
beyan ettiği, bu durumda kadının önceki kusurlu davranışlarını affettiği en azından hoşgörü ile
karşıladığı kabul edilmelidir.” (Y.2.HD, 2020/6498E., 2021/934K., 02.02.2021T.)
“….mesaj içerikleri ve mesajda kullanılan ifadeler nazara alındığında, davalı-karşı davacı kadının eşinin
kusurlu eylemlerini açıkça affettiği, eşinden ayrılmak istemediği, birlikte yaşamaya devam etmek
istediği, hatta eşinin kendisini affetmesini beklediği, bu yönde talepte bulunduğu sabittir. Mesaj
içerikleri barışma girişiminin ötesinde açıkça af iradesini yansıtmakta olup…” (Y.2.HD, 2022/1714E.,
2022/7684K., 04.10.2022) - Eşe Hediye Alınması, Çiçek Gönderilmesi
“Bu davanın açılmasından sonra 26.10.2009 tarihinde davalı-karşı davacı kadının eşine karşı
gerçekleştirdiği tokat vurma eyleminden sonra davacı-karşı davalı kocanın eşinin kaldığı eve giderek
eşine çiçek ve pırlanta yüzük hediye ettiği toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Kocanın bu davranışı
önceki olayları affettiğini, en azından hoşgörüyle karşıladığını gösterir.” (Y.2.HD, 2011/9855E.,
2012/18425K., 03.07.2012T.)
“Toplanan delillerden, boşanma davası açıldıktan sonra davacı kocanın hastalandığında davalı kadını
kendisine bakması için çağırdığı, tarafların bir müddet hastanede kaldıkları, hastaneden çıktıktan sonra
davalının oğlunun evinde bir müddet birlikte yaşadıkları, davacının bu süre içinde davalıya araba aldığı
ve ayrı ev kiraladığı, böylece davalı kadından kaynaklanan kusurları affettiği, en azından hoşgörü ile
karşıladığı anlaşıldığından..“ (Y.2.HD., 2008/8696E., 2009/15618K., 15.09.2009T.)
“Boşanma davası açıldıktan sonra davacının kadınlar ve anneler gününde eşine çiçek gönderdiği ve onu
sevdiğini söylediği, bir başka ortamda “bir kızımız daha olsun” dediği toplanan deliller ve dinlenen tanık
beyanlarından anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışları davalının önceki kusurlarını affettiğini veya
en azından hoşgörüyle karşıladığını gösterir. (Y.2.HD, 2010/12231E., 2011/13898K., 22.09.2011T.) - Terk İhtarı Göndermek
“Terk ihtarını göndermesinin sonucu olarak koca; ihtar tarihinden önceki eşinin kusurlu davranışlarını
affetmiş duruma düşmüş, terk ihtarından sonra ise, davacı kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın
varlığı ispatlanamamıştır.” (Y.2.HD., 2013/13724E., 2013/27981K., 28.11.2013T.)
“Davacı-karşı davalı erkek terk ihtarı çekmekle, eşinin ihtar tarihinden önceki kusurlu davranışlarını
affetmiş, en azından hoşgörüyle karşılamış olur.” (Y.2.HD, 2015/25806E., 2017/41193K., 11.04.2017T.)
B) AFFETME KABUL EDİLMEYEN HALLER
- Eşlerin Müşterek Çocuğun Doğum Günü ve Okul Etkinliklerinde Bir Araya Gelmesi
“Tarafların davanın devamı sırasında ortak çocuğun doğum günü ve okul etkinliklerinde bir araya
gelmeleri kadının eşinin kusurlu davranışlarını affettiğini kabule yeterli değildir. “ (Y.2.HD,
2015/13589E., 2016/4387K., 07.03.2016T.) - Eşin Kolluk Önünde Ortak Konuta Dönmek İstediğini Beyan Etmesi
“İlçe Jandarma Komutanlığında düzenlenen kadının erkekle ortak haneye dönmek istediğini belirten
26/04/2015 tarihli tutanakta erkeğin imzası olsa da kadının aynı gün tekrar baba evine bırakılarak erkek
tarafından 28.04.2016 tarihinde zina hukuki sebebine dayalı davanın açıldığı, dosya içerisinde af
olgusunun kabulünü gerektirir bir delilin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.” (Y.2.HD., 2016/14447E.,
2018/3576K., 20.03.2018T.) - Dava Sırasında Eşin, Kendisine Dava Açıldığı İçin Boşanma Davası Açtığını Beyan Etmesi
Davalı-karşı davacı erkeğin 27.11.2014 tarihli duruşmada; “aslında eşim boşanma davası açtığı için
bende boşanma davası açtım” şeklindeki beyanı kadından kaynaklanan kusurlu davranışları affettiği ya
da hoşgörü ile karşıladığını kabule yeterli de değildir. (Y.2.HD., 2016/10238E., 2016/12571K.,
28.06.2016T.) - Evliliği Kurtarma Amaçlı Diğer Eşten Çaba Sarf Etmesinin İstenmesi
“Davacı kadının evlilik birliğini kurtarabilir miyim düşüncesiyle kocaya bu konuda çaba harcaması için
teklifte bulunması onu affetmek veya eylemlerini hoşgörü ile karşılamak anlamına gelmeyeceği gibi
davalı koca teklifi reddederek birlikte yaşamaktan kaçınmıştır. (Y.2.HD., 2011/17455E., 2012/13687K.,
21.05.2012T.) - Barıştıktan Önce Gerçekleşen Olayın Barışmadan Önce Bilinmemesi
“Ne var ki davacı karşı davalı erkeğin Karaman’a döndükten sonra davalı karşı davacı kadının
sadakatsizliğini öğrendiği anlaşılmaktadır. Davacı karşı davalı erkeğin, eşinin sadakatsizliğini
barışmadan önce öğrendiği de ispat edilememiştir. Bilinmeyen bir olayın affedilmesi mümkün değildir.”
(Y.2.HD, 2015/530E., 2015/13846K., 29.06.2015T.) - Ceza Davasındaki Şikayetten Vazgeçilmesi
“Davacı-karşılık davalı kocanın ceza davasındaki şikayetinden vazgeçmesi, eşini cezadan kurtarmaya
yönelik olup; o olay ve önceki olayları affetme veya hoş görme anlamında kabul edilemez.” (Y.2.HD.,
2009/22056E., 2011/1247K., 26.01.2011T.) - Barışma Girişiminde Bulunulması Ancak Bunun Kabul Görmemesi
“..fiili ayrılık süresi içinde evlilik birliğini kurtarmak amacıyla sunmuş olduğu barışma önerisi, ortak
hayatın yeniden kurulması için iyi niyetli bir girişim olup, erkek eş tarafından kabul edilmemiştir. Kadın
eşin iyi niyetli teklifi sonrasında taraflar arasında barışma gerçekleşerek ortak hayat yeniden
kurulmadığı gibi erkek eş tarafından böyle bir iddianın ileri sürülmemiş olduğu gözetildiğinde kadın eşin
bu eyleminin “af” olarak nitelendirilmesi somut olayın özelliğine uygun düşmemektedir. Eş anlatımla
barışma girişimi kabul ile sonuçlanmadığından, bir aftan söz etme olanağı bulunmamaktadır.” (Y.HGK,
2020/2-244E., 2020/881K., 11.11.2020T.)
“Kadının barışma önerisi davacı (karşı davalı) koca tarafından kabul edilmemiş, “barışma”
gerçekleşmemiştir. Bu nedenle sırf öneride bulunma, kocanın kusurlu davranışlarını affetme olarak
görülemez.” (Y.2.HD., 2011/4579E., 2012/1774K., 31.01.2012T.)
“Yapılan soruşturma, toplanan delillerle eşini iffetsizlikle suçlayan, birlik görevlerini yerine getirmeyen
ve evi terk edip giden davalı kocanın tamamen kusurlu olduğu; davacı kadının davalıyı eve dönmesi için
aramasının ise bu olayları affetme veya hoş görme anlamı taşımadığı anlaşılmaktadır.” (2.HD,
2009/19486E., 2010/21164K., 15.12.2010T.)
“Davalı kocanın bu olaylardan sonra eşiyle olan görüşme girişimleri, kocanın kusurlu
davranışlarını affetme veya hoş görme değil, barışma teklifi niteliğindedir. Ancak bu teklif, davacı
tarafından kabul görmemiştir.” (Y.2.HD, 2012/15884E., 2013/16582K., 14.06.2013T.)
“Kocanın dilekçesinde davet ettim gelmedi şeklindeki sözleri eşini affetmesinden değil, aksine evlilik
birliğinin temelinden sarsılmasını vurgulamak amacı ile sarfetmiştir.” (Y.2.HD, 2001/8699E.,
2001/10258K., 29.06.2001T.)
“Davacı-karşı davalı kadının, boşanma davası açılmasından sonra kocasına gönderdiği telefon
mesajındaki “canım eşim, mevlüt kandiliniz mübarek olsun, rabbim inşallah hayırlısıyla yuvamızı
tekrardan kurmamızı, aradaki engellerin kalkmasını nasip eder, çünkü s.ç. seviyorum “ifadesi eşin
önceki kusurlu davranışlarını affetme niteliğinde olmayıp “bir barışma teklifi “niteliğindedir.” (Y.2.HD,
2012/13983E., 2013/1265K., 21.01.2013T.) - Eşin Dava Sırasında Boşanmak İstemediğini Söylemesi
Davalı-davacı kadının daha önce erkek tarafından açılan davada boşanmak istemediğine dair
beyanı, eşinin kusurlarını affetmesi olarak değerlendirilemez. (Y.2.HD., 2015/15547E.,
2016/7182K., 11.04.2016T.) - Ortak Yaşamın Zorunlu Nedenlerle Devam Etmiş Olması
“Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalının eşine hakaret ettiği ve öldürmekle tehdit ettiği,
bu eylemlerini boşanma davasının açılmasından sonra da devam ettirdiği anlaşılmaktadır. Davacının
boşanma davasının açılmasından sonra davalının tehdidi sonucu korkuyla eve döndüğü bir arada
yaşadıkları 20-25 günlük süre içinde de davalının hakaret ve tehditlerinin devam ettiği tanık
beyanlarıyla gerçekleşmiştir. Bu halde, davacının ortak konuta dönmesi “barışma ve kocasını affetme”
olarak görülemez.” (Y.2.HD.,2011/4568E., 2012/1704K., 30.01.2012T.)
“Toplanan delillerden; Eşlerin Erciş’ten tayinlerinin çıkması üzerine Ankara’ya geldikleri, kendilerine
hemen lojman tahsis edilmemesi üzerine 23.10.2003 – 5.1.2004 tarihleri arasında Orduevinde
konakladıkları, davacıya lojman verilmesi üzerine eşlerin ayrıldıkları ve kocaya tahsis edilen lojmana
davalının yerleştiği, davacının eşini dövdüğü, davalının ise eşine karşı ağır hakaretlerde bulunduğu,
yüzünü tırnağı ile yaraladığı anlaşılmaktadır. Eşlerin zorunlu olarak bir süre beraber orduevinde
kalmaları kocanın eşini affettiğini, geçen hadiseleri hoşgörü ile karşıladığını göstermez.” (Y.2.HD,
2006/3770E., 2006/9958K., 22.06.2006T.) - Ortak Yaşamın Makul Süre Devam Etmesi
“Davalı erkeğin eşine şiddet uyguladığı, bunun üzerine davacı kadının yaklaşık olarak on gün sonra
müşterek haneden ayrılarak baba evine gittiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu olaylar sabit kabul
edilmiş ancak davacının müşterek hanede dokuz-on gün kalması ‘af’ olarak değerlendirilerek dava
reddedilmiştir. Davacının şiddet olayından sonra dokuz-on gün gibi kısa bir süre müşterek hanede
kalması bizatihi af olgusunu ispatlamak için yeterli değildir.” (Y.2.HD., 2015/12802E., 2015/13908K.,
29.06.2015T.) - Zorunlu Nedenle Bir Gece Aynı Evde Kalınması
“Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların yılbaşı günü çocukları için bir araya geldiği, hava
muhalefeti nedeniyle davacı kadın ile davalı erkeğin aynı evde kaldığı taraf ve tanık beyanları ile sabit
olup bu durum tarafların evlilik birliğini devam ettirmek üzere bir araya geldiğini göstermeye yeterli
değildir. Bu durumda kusurlu davranışların affedildiği en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulüne
olanak bulunmamaktadır.” (Y.2.HD., 2016/13152E., 2017/10906K., 11.10.2017T.) - Eylemden Sonra Ortak Yaşamın Sürmesine Rağmen Tartışmaların Devam Etmesi
“Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacının, eşinin, kayınbabası ve kayın validesinin fiziki
şiddetine maruz kaldığı, 2007 yılında gerçekleşen bu olay sonrasında tarafların birlikte yaşamaya
devam ettikleri doğru ise de, bu süreçte davacının yaşadığı bu olayı gündeme getirerek ” .. ben sizin
yüzünüzden bu hale geldim” şeklinde sözler söyleyerek sürekli yakınması, devam eden süreçte de
problemlerin sürdüğünü göstermektedir. Bu bakımdan, sözü edilen olay sonrası evlilik birliğinin devam
etmiş olması, affetme olarak kabul edilemez.“ (Y.2.HD, 2012/8294E., 2012/28005K., 22.11.2012T.